Trabzon haber basınında yazılmayan ve yazılmayanlar vardır. Fakat bunların hepsini yazmak mümkün değildir. Bazıları da dedikodu zannedilebilir. Bu nedenle haberciliğin gereği olarak yani daha iyi bir Trabzon haber basını oluşturabilmek için bilinmesi gerekenler vardır.
Bunlar bilinmeli ki bazı ukala, cühela, çıkarcı ve bilgiçlik taslayanlar takip edilmedikleri, yaptıkları hataların yanlarına kâr kaldığını zannetmesinler. Şişirme, abartı ve ilim dışı uyduruk işgüzarlıklarını dev aynasında bir şey zannetmesinler. Gerçek kalite ve formasyonlarının ne ol duğunu anlayarak hadlerini bilsinler. Sözüm onlaradır. Onlar kendilerine bilirler.
Deşifre edilmelerine gerek yoktur, Onların dışındaki yapıcı olan Bâb-ı ÂH mensupları alınmasınlar, Kimin ne olduğu bu Bâb-ı ÂN de ve diğer Bâb-ı Âli lerde çok net bilinmektedir. Fakat, gerçegin bilinmesinden rahatsız olanlar çoktur. Bu bakımdan ayrıntılara girmeden bütün Haber mensuplarını hak ve hakikatten yana olmaya devam etmeye çağırıyoruz.
Bu konudaki bazı tespitlerimi maddeler halinde de yazabiliriz. Şöyle ki:
Trabzon haber basınında yazarlar daima sörmürülmektedir. Çünkü, senelerce katkıda buluyanlara dahi hiç emeğinin karşılığı olan para verilmez. Televizyon kurumlarında çalışanlardan üniversite mezunlarına bile ayda 10 milyon TL verildiğine bile şahit oldum. Bugün YTL olarak durum nedir bilinmez. Yani, meçhul bir Bâb-ı Âlicilik var. Yani çalışanların hakları hakkıyla verilmiyor. Trabzon haber basınında asıl hakları burada…
Başkasının yerine imza atıp parasını alanlar olduğu gibi, çileyi çekene imza attırıp parasım alanlara da rastladım.
Bizim yazdığımız imzalı yazılara kendi adını koyarak yayınlayanlar olduğu gibi, kendileri isim koymaya korktukları yazılara benim adımı yazıp yayınlayan yöneticilere, yazı işleri müdürlerne ve genel müdürlere rastladım.
Sadece ilan parası alıp gazetesinde hiç imlâya önem vermeyenlere, valiye veli, veliye vali yazanlara bile rastladık. Bunun arşivimde çok örnekleri vardır.
Trabzon’da eski ağacılık yerine korkusuz Trabzon valisi Aslan Yıldırım beyin dediği gıbt mafyacılık geldi. Bazı gazeteciler dövüldü. Kimse sahip çıkmadı. Biz sahip çıktık ama bu defa bıze hiç kimse sahip çıkmadı.
Trabzon haber tarihi mazisi nedeniyle Fatih, Yavuz, Kanuni, Abdulhamid Han ve Atatürk dönemlerinden kalma olduğu ve belgeleri Sâlnâmelerde ve basın arşivlerinde bulunduğu halde bugün aynı ciddiyeti temsil edemeyenlerin arttığı bir duruma gelmiştir.
Trabzon haber basında patronlar hiçbir zaman yazar olamadı. Yazarlar da hiçbir aman patron olamadı. Bu nedenle ben yazarların ilmen çalıştıkları gazetelerin sahibi de olabileceği veya gazete sahibi patronların da yazar olabileceği günleri bekliyorum.
Trabzon Bâb-ı Âlisinde hiç yılın yazarları, ilim adamları seçilmez. Hep yılın sporcuları Veya ekonomide yüz akı sayılanlar şeçilir, İlim ve yazarlık asla. Yazarların aldıkları ödüller tep kendi bileklerinin gücüyledir. Gözyaşları hiçbir zaman görülemedi. Herkes sadece kraatlarına baktı, Hâlbuki her biri denizlerde gözyaşı görülmez (sulara karışmış) hançerlenmiş balıkların acılı durumunda hayat sürmektedirler,
Trabzon haber basınında basın ilkelerinden hiç taviz verilmediği papağan gibi tekrarla durur. Fakat, ilkeli bir Bâb-ı Âli ortaya halâ çıkartılamamıştır
Mustafa Yazıcı