Milliyetçi iş insanı İbrahim Murat Gündüz, “27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü” vesilesiyle bir mesaj yayımladı.
İbrahim Murat Gündüz, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Dinimizde, peygamberlikten sonra bir insanın ulaşabileceği en yüksek mertebe şehadet mertebesidir. Şehitler, Rabbimizin misafirleridir ve inancımıza göre ölmezler; bilakis diridirler, ancak biz bunu göremeyiz. Kuran’da şehidin tarifi, Cennet’te mükâfatı ve gönüllerde yeri belirtilmiştir. Türk milleti, asırlardır ‘ölürsem şehit, yaşarsam gazi’ anlayışıyla felakete göğüs germiştir. Şehadeti göze almış bir insanı ya da milleti yenebilecek, teslim alabilecek, boyun eğdirebilecek bir güç yoktur. Davasında erimiş ve inancıyla devleşmiş bir vicdana üstünlük sağlayacak hiçbir kuvvet olamaz. Şehadet ruhu asildir, soyludur, muazzezdir, muktedirdir. Milliyetçi Ülkücü Hareket, aynı zamanda şehitler kervanı ve şehitlik anıtıdır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in davası, hakkın davasıdır, hakikatin davasıdır, halkın davasıdır, Allah’ın davasıdır. Bu nedenle büyüktür, yücedir, ihlaslıdır, iradelidir, iffetlidir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in Ruhi Kılıçkıran ile başlayan şehadet zinciri, elden ele, gönülden gönüle, bedenden bedene taşınan kutsal bir emanet gibi nice kahramanımıza ulaştı. Kutlu davamızın savunmasında ve mücadelesinde yokluklarla karşılaştık. Çilelere katlandık, zor şartlara dayandık. Alçak suikastlara, namert pusulara, vahşi saldırara her seferinde mertçe direndik. Surlarımızda gedik açtırmadık. Binlerce dava insanımız, ülkülerini yaşatmak için canlarını ortaya koydular. Hesap yapmadılar, plan yapmadılar, menfaat peşinde koşmadılar. Tıpkı gül bahçesine girer gibi şehitliğe koştular.imiydiler, dürüsttüler, inanç ve imanla doluydular. Türk milletinin şeref ve namus simgesi oldular. Hepsi onurlu, ahlaklı, inançlı ve davalarının bayraktarıydı. Hiçbir çıkar odağından, hiçbir kötü ve karanlık güç sahibinden, hiçbir şart altında aman dilemediler, el açmadılar. Milletin bölünmemesi ve devletin baki kalması için iri çınarlarımız devrildi, gül fidanlarımız soldu. Şehitlerimiz, tertemiz bir vicdanla, imrenilecek bir adanmışlıkla, hem dava nöbetini tutan hem de vatan görevini yerine getiren cesaret ve fedakarlık sembolleridir. Onlara karşı vefa borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz. Çünkü ülkü şehitlerimiz, isimlerini mücade tarihimize altın harflerle yazdırdılar. Hepimizin kalbinde özel bir yer edindiler. Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in binlerce şehidinden biri de 27 Mayıs 1980’de hain bir saldırı sonucu şehit edilen Gümrük ve Tekel Eski Bakanımız Gün Sazak Bey’dir. 27 Mayıs günü Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla Ülkücü Şehitleri Anma Günü olarak kutlanmaktadır. Ülkücü şehitlerimiz, bizim ilham, itibar ve inanç kaynağımızdır. Onlar; alnı açık, başı dik, yüreği sevgi dolu ülkü neferleridir. Dünya durdukça şehitlerimizi anacağız. Onlara layık olmakla kalmayacağız; her birini şükranla, saygıyla, dualarla yâd edeceğiz. Unutulmasın ki, kahraman şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri kutlu davamızın hamuruna leke düşürülmeyecektir. Türkiye yaşayacak, Türk milleti ebediyete kadar varlığını sürdürecektir. Türkiye’nin beka mücadelesinden ödün vermeyeceğiz. Bir olacağız, diri olacağız, güçlü olacağız ve Türk milleti ortak paydasında birleşip zulme ve karanlığa göz açtırmayacağız. Tarihsel haklarımızı, milli kimliğimizi, milli kültürümüzü çiğnemek isteyenlere karşı şehitlik ruhunu, gazilik bilincini ve asla teslim olmayacak bir duruşu göstereceğiz. Aziz milletimizin kutsal varlığına zarar vermek isteyenlere karşı, geçmişte tarihi bir cevap veren Milliyetçi-Ülkücü Hareket, bugün de yarın da aynı kararlılığı gösterecek iradeye sahiptir. Bu nedenle kötü niyetliler akıllarını başlarına almalıdır. Şehitlerimizin aziz hatıraları, lider ülke Türkiye hedefimizde bize ilham veren mücadele kaynaklarımızdır. Aramızdan ayrılan sadece şehitlerimizin bedenleridir. Milliyetçi Hareket, onların uğruna can verdiği ülkü ve hedeflerde yürümeye devam edecek ve mutlaka başaracaktır. Onların kutlu emanetleri, yine aziz milletimizin en büyük ümidi ve varlık teminatı olarak milli heyecanları diri tutacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey olmak üzere, Gümrük ve Tekel Eski Bakanımız Gün Sazak Bey’i, aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle, hürmetle anıyorum. Yattıkları yerler nur dolsun, ruhları şad olsun.im hepsinden razı olsun.”