Rejeneratif İlaç Şirketi, Fibroblast esaslı Ürünün Gelişimini, Koronavirüs Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) için “Satışa Hazır” Hücre Tedavisi olarak Geliştirmeye Devam Ediyor
HOUSTON, 2 Temmuz 2020 / FibroGenesis bugün COVID-19 akciğer yetmezliğinin hayvan modelinde şirket tarafından daha önce bildirilmiş akciğer iltihaplanmasındaki önemli düşüşle ilişkili moleküler mekanizmaları duyurdu.
Şirket, PneumoBlast™ uygulanması ile “sitokin” olarak adlandırılan immünolojik sinyal moleküllerindeki dramatik değişikliğe ilişkin verileri açıkladı. Çalışmalar, PneumoBlast™ ile interlökin-1 beta, interlökin-6, interlökin-8, interlökin-17, interlökin-18 inflamatuar sitokinlerinin ve Tümör Nekroz Faktörü alfa, TNFa konsantrasyonlarının azaldığını göstermiştir. Şirketin bilim insanları, PneumoBlast™ ürününün inflamasyon önleyici özelliklerini destekleyecek şekilde interlökin-4, interlökin-10, interlökin-13 ve interlökin-35 anti-inflamatuar sitokinlerinde ve FGF-2 ve HGF-1 rejenerasyon sitokinlerinde artış gözlemiştir. PneumoBlast™ ile manipüle edilen sitokinlerin COVID-19’da sağkalım ve iyileşme ile ilişkili olduğu bilinmektedir.
İnterlökin-1 beta (IL-1β): Akut solunum sıkıntısı sendromundan (ARDS) kaynaklanan mortalite, artan IL-1β ile ilişkilidir. Çalışmalar, özel olarak IL-1β bloklaması için tasarlanmış bir ilaç olan Anakinra’nın bir başka ölüm nedeni olan COVID-19 ile ilişkili sitokin fırtınasına sahip hastalarda mortaliteyi azalttığını göstermiştir.
İnterlökin-6 (IL-6): 1.426 COVID-19 hastasıyla dokuz ayrı çalışma kapsamında yapılan inceleme sonucunda interlökin-6 seviyelerinin karmaşık olmayan hastalığa sahip kişilerle karşılaştırıldığında karmaşık COVID-19’lu hastalarda üç kattan daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, yüksek interlökin-6 seviyelerinin ölümle ilişkili olduğu tespit edilmiştir. COVID-19 patolojisinde interlökin-6’nın nedensel rolünü destekleyen çalışmalar, engelleyici antikorların interlökin-6’ya uygulanması sonucunda bu hastalığın patolojisinde düşüş yaşandığını göstermiştir.
İnterlökin-8 (IL-8): ARDS’li hastalar, yüksek IL-8 seviyelerinin daha yüksek mortalite oranıyla ilişkili olduğunu göstermiştir. IL-8’in nötrofilleri akciğerde topladığı ve aktifleştirdiği bilinmektedir. Normal şartlarda nötrofiller enfeksiyonla mücadele etmektedir. COVID-19 durumunda ise akciğerde aşırı nötrofil seviyesinin letaliteyle ilişkili olduğu düşünülmektedir.
İnterlökin-17 (IL-17): Bağışıklık sistemiyle (Otoimmün hastalıklar) ilişkili olan hastalıkların çoğunluğu, yukarı doğru regüle edilmiş seviyelerde hem IL-17, hem de IL-17’yi üreten Th17 hücrelerine sahiptir. COVID-19 hastaları, IL-17’den kaynaklandığına inanılan ve aşırı koagülasyon eğilimi olan disfonksiyonel kan damarlarına sahiptir. Ayrıca, IL-17, akciğerlere nötrofil infiltrasyonunu stimüle etmektedir.
Şirket tarafından önceden bildirilenler:
Deneylerden birinde tedavi edilmemiş kontrol farelerindeki akciğerin ıslak ağırlığının vücut ağırlığına oranı (LWW/BW) 3,7 mg/g olarak tespit edilmiştir. COVID-19 benzeri akciğer inflamasyonunu başlatan bir ajan olan lipopolisakarit ile tedavi edilmiş fareler, LWW/BW oranını 12,5 mg/g seviyesine yükseltmiştir. Kemik iliği mezenkimal kök hücrelerinin (BMSC) lipopolisakkaritle tedavi edilmiş farelere uygulanması, sadece LWW/BW oranını 9,9 mg/g seviyesine düşürmüştür. Tam aksine PneumoBlast™ uygulaması ise lipopolisakkaritle tedavi edilmiş farelerde LWW/BW oranını 5,2 mg/g seviyesine düşürmüştür (p < .001). PneumoBlast™, BMSC’lerle karşılaştırıldığında sonuçta %37 oranında bir iyileşme sağlamış olup bu oran, istatistiki açıdan anlamalıdır (p < .005). Daha da önemlisi PneumoBlast™ fibroblast hücre terapisi uygulandıktan sonra ortalama LWW/BW oranları, sağlıklı akciğerlerdeki başlangıç kontrol sayılarına geri dönmüş olup, PneumoBlast™’ürününün kullanıldığı iyileşen akciğerler ve normal/sağlıklı akciğerler arasında istatistiki açıdan bir fark tespit edilmemiştir.
Akciğer inflamasyon belirteci interlökin-6 değerlendirildiğinde kontrol fareleri, 532,3 pg/ml sitokin içerirken, lipopolisakkarit uygulaması sonucunda 4400,1 pg/ml seviyesine artış gözlenmiştir. BMSC’lerle yapılan tedavi, lipopolisakkarit ile tedavi edilen farelerde IL-6’nın %26 oranında azalarak 3317,7 pg/ml değerine düşmesini sağlarken PneumoBlast™, IL-6’nın %80 oranında azalarak 892,2 pg/ml’ye düşmesini sağlamıştır ki bu değer oldukça anlamlıdır (p < .001). PneumoBlast™ kullanımı, BMSC’lere göre %54 oranında bir iyileşmeye işaret etmektedir (p < .001). PneumoBlast™ hücre tedavisi, inflamasyonu sadece 24 saat içinde azaltarak normal/sağlıklı akciğer düzeyine dönüş sağlamıştır.
FibroGenesis Bilim Direktörü Ph.D. Tom Ichim şu ifadeleri dile getirdi: “Araştırmamızı genişletmemiz, COVID-19 ARDS tedavisinde fibroblastların kullanımına yönelik zorlayıcı bir bilimsel açıklama sağlamaya devam etmektedir. PneumoBlast™, COVID-19 ile ilişkili akciğer hastalığı yaşayan kişiler için yeni bir umuttur.”
Fibroblastların gücünden ve akciğerlerde sıvı birikimini etkin bir şekilde durdurma özelliğinden etkilendiklerini ifade eden FibroGenesis Başkanı ve CEO’su Pete O’Heeron sözlerine şu ifadeleri ekledi: “Kök hücrelerle kıyaslandığında fibroblastlar, daha sağlam ve güçlü hücre kaynağıdır.”