Basın tarafından sürekli hakkında değişik yorumlar yapılan işsizlik oranları ile ilgili Maliye Bakanı Naci Ağbal çok önemli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz ay 10.2’ye kadar yükselen işsizlik oranları tek başına değil ekonomik büyüme son yılların trendine göre yorumlanması gerektiğini söyleyen Ağbal bu kapsam altında %5.1’lik büyüme oranı ile işsizlik oranının orantılı olduğu yorumunu getirdi.
İstihdam’ın ekonomideki en önemli unsurun başında geldiğini söyleyen Ağbal, Türkiye’nin iş gücüne her yıl 1 milyon kişinin daha katıldığını ve bu kişilere sürekli olarak iş ve aş üretmesi amacıyla yeni programların üzerinde çalışıldığı ve yürüyen programların geliştirildiğini belirtti.
Yıl başında başlanan artı istihdam programı kapsamında değerlendirilmesi gerekirse işsizlik verilerinin olumlu bir seyir halinde olduğunu ve son 3 yıllık işsizlik oranları ile geçtiğimiz ay geldiğimiz işsizlik oranı noktalarının arasında sürekli bir pozitif ivme olduğu görülmektedir. Ekonomideki canlanma ise bu durum ile birlikte gerçekleşmiş oluyor.
Aynı zamanda geçen yıl aynı ay ile karşılaştırıldığında tam 1 milyondan fazla kişinin istihdam edildiği ve ekonomik genişlemenin çok olumlu bir yönde olduğu da kanıtlanmış oluyor. İşsizlik oranlarının sürekli aynı seviyede görünmesinin sebebinin ise iş gücüne katılım oranlarının her yıl artması olduğunu belirten Ağdal aynı zamanda geçen yıla göre rakamsal değerde 1 puan artma yaşandığının ve bunun da işsizlik oranları üzerinde bir baskıya yol açtığını söyledi.
Mevsimsel etkilerinde işsizlik üzerine büyük etkisi olduğunu söyleyen Maliye Bakanı aynı zamanda bu etkiden arındırıldıktan sonra işsizlik oranlarında %0.2’lik bir azalma olduğunun da altını çizdi. Aynı zamanda genç işsizlik oranlarında büyük bir artış olduğunu ve bunun için birçok çalışmanın yapıldığını her geçen gün bu sorununda çözümünde bir adım daha ileriye gidildiğini kaydetti.
İşsizlik konusunda verilen incelendiğinde son 3 yılın verileri de göz önüne alınarak çok olumlu bir yol kat edildiğini ve %5.1’lik büyüme oranının da bu sonuçlar ile tutarlığı olduğunu aynı zamanda 1 yıllık Türkiye ekonomisi iş gücünde 1 milyondan fazla insanın yeni istihdama katılabildiğini söyleyen Ağdal tüm bu çerçevede sürekli yeni istihdam olanakları üreten ve 2009 krizinden sonra Avrupa’nın hiçbir yerinde Türkiye gibi hızlı toparlanmayı başaran bir ülke olmadığını söyledi.
Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar Kuruluna sunulan ve birçok değişiklik talebi içeren bir kanun tasarısı verildiğini tüm bunların ise yatırımı ve üretimi arttırıcı, işsizlik ve istihdam gibi sorunlarında çözümü konusunda büyük yardımı olacağını söyleyen Ağdal sosyal kesimleri ilgilendirmekte olan birçok düzenlemenin de tasarının içinde bulunduğunu belirtti.
Torba Yasa içerisinde sadece istihdam sorunu değil aynı zamanda tüketiciler, sosyal çalışmalar, iş hayatı, maden üretimi ve yatırım gibi birçok farklı sektör ile ilgili öneriler bulunuyor. Vergi kanunlarında vergi yükümlülerinin vergi dairesi ile olan işlerini kolaylaştırıcı düzenlemeler yanında aynı zamanda tüm vergi işlemlerini elektronik ortamlardan yapılabilecek bir yeni teknoloji üzerinde de çalıştıklarını kaydeden Ağdal, vatandaşların üzerinde bulunan ve dünyanın en değerli şeyi zaman maliyetini azaltmayı planladıklarını açıkladılar.
Hazine taşınmazları üzerinde bulunan bir çok sıkıntının da ortadan kalkacağı haberi geldi. Denetim ve kullanıma ilişkin farklı sektörlerde bulunan ve ilgilenilen konuların daha kolay hükümler ile birlikte sunulacağı belirlendi. Meclisin açıldıktan sonra ilk işinin Plan Bütçe Komisyonuna geleceği şekilde çalışmalar yürütülüyor. Emlak vergisi konusunda hazırlanmakta olan yeni düzenleme eğer Ekim ayına kadar yetişirse torba yasa içinde bulunacak.
Özellikle belli bölgelerde vatandaşlardan sürekli olarak emlak vergisi değerinin artmış olduğu yönünde bilgi geliyor. Bu yeni düzenlemelerin bir ayağının da emlak vergileri konusunda olacağı kararlaştırılmış durumda. Vatandaşların şikayeti olan arsa değerinden çok daha fazla alınan vergilerin itiraz mercisinin aktif olarak görev yaptığını belirten Ağdal fiyatların bu sene içinde tekrar belirlendiğini ve dava sürecinin her zaman açık olduğunu söyledi.
Bir başka yasal düzenleme konusunun ise İstanbul’un uluslararası boyutta bir ticaret ve finans merkezine dönüştürülmesi yönünde yapılması bekleniyor. Bu konuda hızla ve agresif olarak büyük yasal düzenlemeler yolda ve geliyor. Aynı zamanda finansal sektörde bulunan vergi kaynaklı işlem maliyetleri de düşürülecek veya tamamen kaldırılacak.
Dünya da ekonomi çevrelerinde Türkiye’nin gelişmekte olan ülke konumundan uzaklaşmış ve hatta Türkiye’nin artık örnek teşkil eden bir ülke olduğu yönünde bulunan söylemlerin ise kendilerini mutlu ettiğini söyledi.