Basur korkulan bir hastalık. Çünkü hem ameliyatı hem de ameliyat sonrası oldukça zor. Fakat şu bilinmelidir ki teknoloji sürekli gelişim içinde ve bu gelişim sayesinde de artık tedaviler de oldukça kolay oluyor. Bu sebeple artık ameliyatsız basur tedavisi oldukça tercih ediliyor. Bu sebeple kişiler artık basur tedavisinden korkmamış oluyorlar.
Ameliyatsız basur tedavisinin de birçok farklı yöntemi var. Bu yöntemler arasında neolaser yöntemi, lazer yöntemi, lastikle boğma tedavisi gibi yöntemleri saymak mümkün olacaktır. Tüm bu yöntemler oldukça başarılı yöntemlerdir. Basurun seviyesine göre lazer yöntemi ve lastikle boğma tedavisi bir arada dahi yapılmaktadır. Neolaser yönteminde basur verilen ısıyla, lazer yönteminde lazerle ve lastikle boğma yöntemindeyse basur özel bir lastikle boğulur ve kanama anında durur.
Basur olan kişiler birçok farklı sebepten dolayı bu hastalığa yakalanırlar. Bunlardan en önemlisi bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sistemi güçlü olmadığı durumlarda kabızlık gibi sorunlarla karşı karşıya gelmek mümkün olacaktır. Bu kabızlık sırasında tuvalette fazla vakit geçirilir ve ıkınma basura yol açabilir. Bunun yanı sıra dışkının sert gelmesi de basurun sebepleri arasında gösterilmektedir. Sürekli oturmak, gebelik ve nadir de olsa kalın bağırsak kanseri gibi sebeplerden dolayı kişiler basur olabilirler.
Basuru anlamak da oldukça kolaydır. İlk evre olarak kişilerin makat bölgesinde kanamalar olur. Bu kanama sırasında akan kanın kırmızı rengi oldukça canlı bir renktir. Bu evreler sırasıyla ağrı, şişlik, akıntı ve kaşıntıyı beraberinde izler. Bu tür sorunlarla karşı karşıya olan kişi vakit geçmeden hemen bir doktora görünmelidir.
Basur tedavisinde en çok merak edilen konulardan bir tanesi de tedavi olduktan sonra ne yapılacağıdır. Geçmiş dönemlerde ameliyatla basur tedavisi yapıldığı için pansuman, belirli bir süre hareket kısıtlılığı gibi tedavi sonrası maddeler bulunmaktaydı.
Fakat ameliyatsız basur tedavisi sayesinde artık bunların hiçbirine ihtiyaç duyulmuyor. Kişiler tedavi olduktan sonra günlük hayatlarına kaldıkları yerden devam ederler. Tabii ki basurun seviyesi oldukça yüksekse kısa bir süre hareket kısıtlılığı gibi durumlar söz konusu olabilir.