TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Akdeniz’i mülteci mezarlığına çeviren göçlerle, her gün tekneler dolusu insanın Avrupa kıyılarına ulaşmaya çalıştığını belirterek, “Gelişmiş ülkeler bu sorunun doğabileceğini eğer önceden öngörseydi, çözüm çok daha kolay olacaktı.” dedi.

Yıldırım, İsviçre’nin Cenevre kentinde devam eden Parlamentolararası Birlik (PAB) 139. Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmaya, “Ülkem ve başkanlığını yürüttüğüm Türkiye Büyük Millet Meclisi adına sizlere hitap etmekten memnuniyet duyuyorum.” diye başladı.

157 ülke parlamentosunun üye olduğu PAB’ın, barış ve kalkınma temasına yoğunlaşmış olmasının çok isabetli olduğunu vurgulayan Yıldırım, toplantının insanlık adına faydalı neticeler vermesini temenni etti.

Yıldırım, dünyanın son günlerde gündeminin, sürekli çatışmalar, krizler ve insani sorunlardan ibaret olduğuna işaret ederek, “Çözüm aradığımız sorunların ve krizlerin başında savaş, terör, çevre kirliliği, küresel ısınma, iklim değişikliği, düzensiz göç, mültecilik, zorla yerinden edilmeler, yoksulluk, işsizlik ve yabancı düşmanlığı gelmektedir. Barış ve kalkınmaya, iyi niyet ve samimiyete dayalı işbirliği ve gayretle ancak ulaşılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Herkesin efsunlu bir kavram gibi dilinden düşürmediği bu hedeflere ulaşıldığında dünyanın insan için daha da yaşanılır bir yer haline geleceğinin altını çizen Yıldırım, şöyle konuştu:

“Ancak hedefe ulaşmak için Promete’nin Zeus’tan ateşi çalmak için verdiği mücadele kadar gayretli ve azimli olmalıyız. Zira Barış ve Kalkınma hedeflerine ulaşmak için zihinsel değişikliğe ihtiyaç var. Çatışma yerine, uzlaşma kültürüne benimsemeliyiz. Yok etmek yerine, yaşatmayı tercih etmeliyiz. Esasında bu hedefler konusunda uzlaşmaya mecburuz ve mahkumuz. Çünkü bu dünya bizim kaderimiz, biz de kader ortağıyız.”

“Hiçbir devlet, diğerini geri bırakarak ileri gidemez.” diyen Yıldırım, artık dünyanın küçüldüğünü ve geri kalanların sorunlarının, ileri gidenlerin sorunları haline geldiğine vurgu yaptı.